Hastayken hiçbir şey yapacak halim
olmuyor ve yarı baygın bir şekilde oturuyorum. Yarı uyuklayarak bir şeyler
izlemek de iyi geliyor sanki. Bu aralar da Japonca filmler izlemek istiyorum. O
yüzden rastgele bir film açıp izlemeye başladım.
Filmin ismi My Love Story. Başrolde Takeo
Goda adlı oğlanımız ve Rinko Yamato isimli kızımız var. Bir de Takeo’nun en
yakın arkadaşı Makato Sunakawa var.
Takeo Goda, iri yarı, goril gibi bir
oğlan. Hep yardım ettiği için erkekler ona bayılsa da kızlar görüntüsünden
dolayı korkuyorlar. Zaten konuşması da gorilimsivari.
Makato Sunakawa da yakışıklı oğlumuz ve
tüm kızlar ona aşık. Takeo da Sunakawa’nın yanında hep ikinci planda kalmaya
alışmış ve en yakın arkadaşı olduğu için sesini çıkarmıyor bu ilgiye ve arkada
kalmışlığa.
Bir gün Takeo, kızımıza bir yardımda
bulunuyor ve böylece olaylar başlıyor. Kız buna aşık oluyor ama bu yine yanlış
anlayıp Sunakawa’dan hoşlandığını düşünüyor ve kızı hep Sunakawa’ya itiyor. Sonra
tabii işler düzeliyor.
Bana göre neredeyse vasat bir kitaptı. O
kadar çok hasta olmasam muhtemelen izlemezdim ama hem kendimi oyalamak hem de
kulağım biraz Japonca bir şeyler duysun diye izledim doğrusu.
Bu arada bu Japonların mimiksizliği
beni öldürecek bir gün. Niye böyleler hiç anlamıyorum doğrusu. Ya da çok saçma
bir olaya çok saçma tepkiler veriyor olmaları. Sırf Japonca duyayım diye
izledim.
Film ile ilgili aklımda kalanlar; Takeo’nun
o aşırı kalın kaşları, goril gibi sesler çıkarışı ve bir de sürekli sukida
(seviyorum) diye bağırışı. :)
Gelelim şalanja.
6-
Hastası olduğun bakkal ürünü nedir?
Eti Cin, Eti Puf, Cino çikolatalar
Bir de küçükken yediğim, bizim
sokaktaki bakkalda satılan bir çikolata vardı. Kırmızı ambalajı vardı ve tadına
bayılıyordum. Ama adını bilmiyorum. Nasıl çikolata yersem yiyeyim aynı tadı
alamıyorum ve bulamıyorum onu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder