31 Ocak 2013 Perşembe

Bitirdim #2


Bir kere yazdım bitirdim yazısı ve bir daha yazmadım. Ondan sonra hep bitirdiğim ürünleri attım. Çünkü burası kozmetik, makyaj, moda ya da ne bileyim yemek blogu değil diye düşünüyordum. Ama ben burayı günlüğümsü olarak açtım. Öyleyse aslında böyle yazıların da burada yer almasında bir sakınca yok. Yukarıda saydıklarımın hiçbiri değil bu blog ama benim günlüğümsüm. :)


1-Avon Care Body Lotion: Çok çok uzun zamandır bende. Kuzenim vermişti bunu. Kokusu değişmiş artık. Atıyorum.
 2-Dove Body Silk El ve Vücut Kremi: Bunu çok seviyorum. Yenisi aldım, kullanıyorum.
  3-Dalan D’olive Nemlendirici El & Vücut Kremi: Zeytinyağlı olduğu için kokusu kötü olabilir düşünmüştüm ama çok güzel çıktı. Yapısını da sevdim. En sevdiğim kremlerden biri. Bu arada ben böyle küçük boylarını buldum Kuşadası’ndan. Büyüklerinin içinde daha çok var sanıyordum ama Balıkesir’e gittiğimde büyüklerinden aldım ama onlar da bunlar da 20 ml. O yüzden minik olduğundan bunlar daha iyi benim hep ağır olan çantalarıma.
         4-Hobby Gliserinli Kuru Cilt Bakım Kremi El & Vücut: Minicik olduğuna bakmayın. Gliserinli biraz yoğun bir yapısı olduğundan uzun bir süre gidiyor. Yine içinde gliserin olduğundan kış için ideal. Sevdim bunu da. 


5-Avon Maskara: Serisini, tam adını falan bilmiyorum doğrusu. Çok uzun zaman kullandım. Maskaradan çok büyük beklentilerim olmuyor hiçbir zaman gözlük kullandığım için. Belirgin yapsın yeter bana. Yeterince uzunlar zaten.
6-Siyah Sürme: Bunu Aydın’dan hac malzemeleri satan bir dükkandan almıştım. Asansörlü olduğundan sürümü oldukça kolay. Ve ben sürmeyi çok seviyorum. Şu an arkadaşımın Arabistan’dan getirdiğini kullanıyorum.
7-Goldon Rose Lipcare: Bunu da severek kullandım. Nemlendirmesi de güzeldi.
8-D&P Açık Parfüm: Numarası L13. Bir arkadaşım Locoste’un açık parfümü olduğunu söyledi ama bilemiyorum. Ben deneyip almıştım. Severek kullandım.Yine alacağım.



9-Oriflame Lime & Ginger Vitality Conditioner: Yazın Balıkesir’deyken almıştım bu saç kremini. 5-6 kullanımda bitti aslında ama ben Kuşadası’na döndüğümde başka kremler kullanmaya başlayınca bir köşeye atmışım. Geçen hafta Balıkesir’e giderken yanımda götürdüm ve bitti. Güzeldi. Denk gelirse yine alabilirim.
10-Schwarzkopf Gliss Sıvı Saç Kremi: Bunu denemek istiyordum ama üşengeçliğimden bir türlü gidip almıyordum. Ama 6 aydır ilaç kullanıyorum ve bu ilaçlar kansızlığımı artırdığından saçlarım çok kötü oldu. Ağustos sonlarına doğru eve gittiğimde o panikle bir sürü saç ürünü topladım geldim eve. Bu da onlardan biri. Ve çok memnun kaldım. Yenisi çoktan aldım bile, hatta bundan sonra hep kullanacağım.
11-Colgate MaxWhite Diş Macunu: Kullandım bitti. Süper, harika dediğim bir diş macunu çıkmadığından karşıma hala deniyorum.



12-Medi Safe Makyaj Temizleme Pamukları: Öyle çok bir özelliği yok. Zaten ben de sadece göz makyajı yapıyorum. O da göz kalemiyle rimel. Ama bunları yüzümü toniklemekte ve oje çıkartmakta da kullanıyorum. Markası önemli değil, dağılmasın yeter.
13- Hobby Ekonomik Paket Islak Havlu: Kokusu çok güzel ama kapaklı olmadığından bir süre sonra içindekiler kurumaya başlıyor.
14-Bir sürü kağıt mendil: Malum havalar soğuk. Dikkat etmek lazım.
15-Alix Avien Makyaj Temizleme Mendilleri: İlk başta kokusu çok ağır gelmişti, kullanamam diye düşünmüştüm ama sonradan alıştım kokusuna. Bir paket daha var. Yenisini almam.


16-Airwick Freshmatic Cool Linen & Almond Blossom Oda Spreyi: Kokusu çok güzeldi. Yeniden alacağım. 





30 Ocak 2013 Çarşamba

Ne Okuyorum?


Azil
Hakan Günday
Doğan Kitap


Ve bu kez adıma imzalı! :)) Daha önce Az'ı okumuştum. Onu bitirdikten sonra erkek arkadaşım imzalısını verdi bana. Ben de benimkini ona verdim. 
Bunun hikayesine gelecek olursak; erkek arkadaşım İzmir'deki okuma gününe katılmış -ben katılmak istemiştim ama finallerim yüzünden gidememiştim İzmir'e.) ve benim için bir tanesini imzalatmış. "Yaz!" yazmasının sebebi de şu. Erkek arkadaşım benim de yazdığımı ama bu aralar sıkıntı çektiğimi yazmış. Hakan Günday'da bana "Yaz!" demiş. Yazmaz mıyım... :))
Bu arada erkek arkadaşım hiç sevmezdi Hakan Günday'ı ve hiç kitabını okumamıştı. Önyargıdan dolayı sevmiyordu yani. Sonra Azil'i okuyunca müptelası oldu adamın. Şu an Ziyan'ı okuyor. Ve ben de Balıkesir'den Kinyas ve Kayra'ı getirdim. Onu da okuyacak. Ha bir de takas ettiğimiz Az var elinde. Aşırı doz Hakan Günday olacak sanırım biraz. :)
Ama ben bu adam ne yazsa okurum. :)


29 Ocak 2013 Salı

Bu Ara

Ben bu ara;
Sevgiliye doğum günü hediyesi böyle bir kavonoz hazırladım. İçinde 365 tane not var. :)


Çok sevdiğim arkadaşlarımla Aydın’da çok güzel waffle lar yedik.

Ajandamda her gün böyle kelime çalışıyorum 1 Ocaktan beri. Hem kelime haznemi geliştirmek için hem de KPDS için, pardon YDS mi olmuştu o.


Balıkesir’e gittim  geldim tatil için. Yer: Atatürk Parkı.




Parkta bu bayat ekmek toplama kumbaralarından gördüm. Üzerinde ne amaçla topladıkları yazmıyordu ama umarım sokak hayvanları için düşünülmüş bir şeydir. Etrafta soracak kimse yoktu, soramadım.



27 Ocak 2013 Pazar

Çekiliş

Mavi Ojeli Kız'ın bir çekilişi var. Katılmak için buraya tık tık.

Bugün

Bugün Sezai Karakoç'un Kar Şiiri'nin şu dörtlüğüyle bütünleşmiş durumdayım. (Tabii ki Kuşadası'na kar yağmıyor. :(  Ama çok sinirliyim. )

"Bu adam o adam gelip gider
Senin ellerinde rüyam gelip gider
Her affın içinde bir intikam gelip gider
Bu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın"

24 Ocak 2013 Perşembe

18 Ocak 2013 Cuma

Çekiliş Haberleri

Alice Makyaj Diyarında blogunun sahibesi bir çekiliş düzenliyor. Her şey o sevimli makyaj çantası için. İçinde yolculukla ilgili herhangi bir şey barındıran her şey benim favorim çünkü. Bloguna ulaşmak için tık tık.


E-nsisters blogunun çekilişine ulaşmak için tık tık.

8 Ocak 2013 Salı

Bazen


Bazen çok çalışırsın. Çalışırsın çabalarsın ama olmaz. O kadar çok çalışırsın ki nerede olduğunu, ne yaptığını, neden geldiğini, neden gittiğini bile unutursun. Ama o yine olmaz. Olduramazsın bir türlü. Üzülürsün, ağlarsın. Yine olmaz.
Her zaman her istediğimiz olmuyor. Benim deliler gibi çalışmam yetmeyebiliyor bazen. Yine aynı durum. Hiç hayal kırıklığına uğratmadı beni nedense. Doğru yolu biliyorum aslında. Doğru yol başkalarının kıçını yalamaktan geçiyor. Ama işte ben bunu yapamıyorum. Sadece üzülmekle yetiniyorum sonucunda da.
Sinirim, öfkem, acım, üzüntüm hepsi birbirine karıştı…  Güçlü olmalıyım, güç ver Allah’ım…

6 Ocak 2013 Pazar

Ne Dinliyorum?

Son günlerde bu adama takmış durumdayım. Adamın yüzü nedense bana lise günlerimi hatırlatıyor. Şarkıları ise... Bazen baştan çıkarıcı... Yine eskilerden güzel anılar...


Damien Rice
Lonelily

5 Ocak 2013 Cumartesi

Gezdim, Gördüm – Doğanbey Köyü


Bu köydeki evlerde eski Rum evleriydi ve ben bunlara aşık oldum resmen. Benim çocukluğumdan beri hayalimde olan taş evlerdendi hepsi ve her birinin ayrı ayrı, değişik değişik mimarileri vardı.
Ayrıca çevredeki çiçekler de ayrı güzeldi. 




Bu evin içinden çok güzel, çok değişik müzikler geliyordu. ayrıca bu cam ve aşağıdaki kapı fotoğrafı çok güzel bence. İçeride bir avlu var. Üstteki de tam hali.









Buradaki teyze yaklaşık 30 tane kediye bakıyormuş. Kediye alerjim olduğu için çok yaklaşamadım. Çok sevimli bir kadındı. Ayrıca bir tiyatro oyuncumuza benzettim ama sormaya da çekindim. Eşi de Türkiye'ye bilgisayar ve bilgisayar dersini ilk getiren kişiymiş. Hatta evlerine giderken bir evi görsterdiler. Rahmi Koç'un eviymiş. Ne kadar doğru bilemiyorum doğrusu. :)


Gezdim, gördüm bu kadar. Yazmaya başlarken bu kadar çok olacağını düşünmemiştim ama seriye dönüştü resmen. Tekrar güzel yerler görebilmek dileğiyle. 


4 Ocak 2013 Cuma

Gezdim, Gördüm - Dilek Yarımadası Milli Parkı Tanıtım Müzesi


    
         Gezdim, Gördümün sonlarına yaklaşıyoruz artık. Bunun haricinde bir yazı daha gelecek ve bitecek. :)
         Maalesef 2013’e sarktı. Okul çok yoğun bu aralar. Dersler, sınavlar… Aynı zamanda açıköğretim.
         Neyse çok uzatmadan konuya geçiyorum hemen. Priene’den sonra bindik arabamıza ve Doğanbey köyüne doğru hareket ettik. Köyün girişindeydi hemen bu müze. Başlıktan da anlaşılabileceği gibi Dilek Yarımadası Milli Parkının tanıtımı yapılıyor. Bu işi alt katta bir projektör yardımıyla yapıyorlar. Üst katta ise milli parkta yaşayan tüm hayvanların doldurulmuşları var. Müzeyi gezerken bu hayvanları öldürmüşler mi diye bir soru geziyordu sanırsam herkesin kafasında. Ya da müze görevlisi böyle sorulara alışık olduğu için kimse sormadan cevapladı bizi. Bu hayvanlar yaralı olup da kurtarılamayan ya da ölü bulunanlarmış. Hiçbir canlıya kasten zarar verilmiyormuş.
         Bu müze küçükken babamla gittiğimiz bir sergiyi hatırlattı bana. Orada da doldurulmuş hayvanlar vardı. 4 ya da 5 yaşında falandım.
         Yine bol fotoğraf var. Buyrun. :)









                                                                Son Anadolu parsı.


3 Ocak 2013 Perşembe

Kitap Listesi

Şurada bir liste yapmışım taa 2011'de. O kitap listesi sonra çok değişti, üzerine çok kitap eklendi ama hala bitirilebilmiş değil. Okuduklarımın üzerini çizdim.
Bir de İngilizce olanlar için bir liste vardı. Ondan sadece 1 kitap eksildi. O da burada.

2 Ocak 2013 Çarşamba

Ne Okuyorum?

2013'ün ilk kitabını okumayı bitirdim bugün. 30 sayfalık minicik bir kitap zaten. Yarın başlayacak olan finallerime çalışırken verdiğim aralarda arkadaşım oldu.


Gider Ayak
Şükran Kurdakul
Sinan Matbaası 

Bu da Şükran Kurdakul'un imzası. Ben size küçük bir imza koleksiyonum olduğundan bahsetmiş miydim? Yazarların başkalarına imzaladığı kitaplar ya da benim adıma imzalanan kitapları topluyorum. Çok değiller ama ben çok seviyorum. 





2012’de Yarım Bıraktığım Kitaplar


  
         Eskiden çok kitap okurdum. Eskiden derken lise sona kadar falan. Bu da 2008 yılına tekabül ediyor. Haftada 3-4 kitap bitiriyordum. Ödünç veren bir kütüphaneden kitap alırdım her hafta. Normalde tek kitap alınıyordu ve okuma süresi 15 gündü. Ama ben 8. sınıftan beri üye olduğumdan ve çok okuduğumdan olsa gerek birden fazla kitap almama izin veriyordu görevli. 8. sınıf  + 4 yıl lise boyunca kütüphanedeki bütün kitapları okudum. Yabancı dildekiler hariç. En son İngilizce olanlara başlamıştım. Sonra kütüphaneyi uzak bir yere taşıdılar. Gidemez oldum. Öylece kaldı onlar.
         Liseden mezun olduktan sonra değişik bir koşturmacanın içine girdim. Hiçbir zaman kitap okumaya vaktim yok demedim. İstersek her şeye vakit ayırabiliriz. Yeter ki iyi planlayalım günümüzü. Ama okuma hızım azaldı. Artık haftada bir kitabı geçtim, bazen bir ay süründüğü oluyor elimde bir kitabın. Bu durumdan çok rahatsızım aslında. Ama ev (yalnız yaşıyorum), üniversite, sonra açıktan okuduğum üniversite, dernek işleri, yazmaya çalıştığım metinler (öykü vs.) çok fazla vaktimi alıyor. Ah bir de internet var. Bir takıldım mı kalkamıyorum başından. İnternette de sürekli bir şeyler okumaya çalışıyorum ama kitap gibisi yok maalesef.
         İşte böyle.
         Bir önceki yazımda 2012’de okuduğum kitapları yazmıştım. Şimdi de 2012’de yarım bıraktığım kitapları yazacağım. Umarım 2013’te bitirebilirim bunları.
         Denemeler “Pyrrhus ile Cineas” – Simone de Beauvoir
         Şiir Nasıl Yazılır? – Mayakovski
         Dresden Gecesi -  Ladislav Mnacko
         Milana’ya Mektuplar – Kafka
         Mahrem – Elif Şafak
         Bit Palas – Elif Şafak
         İçimdeki “Sen” Kırıntıları – Özgür Gümüşsoy
         Gölgeler Kitabı – James Reese 

         8 tane yarım kitabım var. Tez zamanda bitirebilmek ümidiyle.
         Var mı sizin de yarım bıraktığınız kitaplar?

1 Ocak 2013 Salı

2012’de Okuduğum Kitaplar

Bu bir utanç tablosudur. Sadece 27 tane. :/
      
         İsim Şehir Hayvan – Yılmaz Özdil
         Yazısına ulaşmak için tık tık.
         Af – Zafer Başoğul
         Yazısına ulaşmak için tık tık.
         Mesnevi’den Hikâyeler – Mevlânâ – Süheyl Seçkinoğlu
         Yazısına ulaşmak için tık tık.
Taşrada Ölüm Dirim Hazırlıkları -  Enis Batur
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Kalanlar – Tezer Özlü
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Malafa -  Hakan Günday
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Yazsonu – Adalet Ağaoğlu
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Kuşadalı Bir Yurttaş – İsmail Dirim, Hazırlayan: Etem Oruç
Yazısına ulaşmak için tık tık.
İmkânsızın Şarkısı -  Haruki Murakami
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Erkek Dedikodusu 1 – French Oje & T.B.
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Erkek Dedikodusu 2 - French Oje & T.B.
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Yârim Haziran  - Can Dündar
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Od -  İskender Pala
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Kafka’nın Bebeği – Gerd Schneider
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Gölge Hırsızı -  Marc Levy
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Taşların Seçimi – Hilal Dikmen
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Sır -  Enis Batur
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Mahur Beste – Ahmet Hamdi Tanpınar
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Duvar – Jean Paul Sartre
Yazısına ulaşmak için tık tık.
İçe Kapanış – Charles Baudelaire
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Şibumi - Trevanian
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Bıldırcın Yağmuru -  Zeki Müren
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Firarperest – Elif Şafak
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Az -  Hakan Günday
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Klasik Yunan Mitolojisinin En Güzel Efsaneleri / 1. Cilt  - Gustav Schwab
Yazısına ulaşmak için tık tık.
Yüzüncü Ad – Amin Maalouf
Yazısına ulaşmak için tık tık.
A Tale of Two Cities – Charles Dickens
Bu kitabı defalarca kez okudum. Ama hep İngilizcesini okudum. Kitapları yorumladığım kitapta da hiç İngilizce kitap yorumlamadım. Henüz bir yazısı yok o yüzden. Belki bir gün yazarım.