30 Kasım 2013 Cumartesi

Bitirdim #12


Sınavlar, sunumlar derken ürün bitirme açısından verimsiz bir ay oldu yine ama yazayım, kural bozulmasın. :)
Beauty Formulas Salatalıklı Yüz Maskesi: Hep bitiriyorum. Elimde bir- yedek daha var. Sonra başka bir ürün deneyeceğim bir süre. Ama çok memnunum bundan da.
Gabrini 3D 56 Numaralı Oje: Kendisiyle kozalak boyadım. :) Genelde bu kadar canlı renkler sevmiyorum tırnaklarımda.
Fanta Orange Lip Smacker: Nemlendirmesi güzeldi bunun ama çok şekerliydi benim için. Herhalde şeker kullanmadığımdan öyle geldi bana. Spritelısı ve Coca Colalısı var elimde.
NOB Asetonsuz Oje Temizleme Mendili: Ne kadar aseton denediysem hepsi ellerimdeki egzamayı azdırdı. Sonra asetonsuz ürün furyası çıktı bir, ben de bunu aldım ve çok memnun kaldım. Hem asetonlar gibi ağır değil kokusu hem de egzamalarımı azdırmıyor. Bundan sonra hep bu tip ürünler kullanacağım yani.
I love… Coconut & Cream Duş Jeli: Şunu anladım ki ben kesinlikle hindistan cevizi kokusu sevmiyorum. Öldüm bittim şuncacık ürünü kullanırken.
Diadermine Dengeleyici Yüz Yıkama Jeli: Hiç beğenmedim bu ürünü; ne kokusunu ne de yapısını. Bir daha almayacağım.
Colgate Kalsiyumlu ve Florürlü Diş Macunu: Kokusu ve tadı bir tuhaf olmadıkça markasının bir önemi yok diş macununun benim için. Şu an başka bir marka kullanıyorum.

Play World Islak Mendil: Uzun bir süredir hep bu ürünü kullanıyorum. Devam edeceğimdir.

29 Kasım 2013 Cuma

Ne Okuyorum?


Ben Bir Ağacım
Orhan Pamuk
Yapı Kredi Yayınları 

27 Kasım 2013 Çarşamba

Dıy – Kozalakları Boyayalım

         
         Okuldan eve dönerken bahçemize dökülen kozalakları görmüştüm. Ben kozalakları çok severim. O yüzden üç tanesini eve getirmiştim. Öylece duruyorlardı bir köşede. Sonra “Ben bunları bir boyayayım ya!” dedim ve hemen işe koyuldum.
         Kozalakları boyamak için tek ihtiyacımız renk renk oje ve büyük bir sabır. :)


         Ben Gabrini’nin 3D ojelerini kullanmıştım. Bunlar benim için fazla renkli ojeler. Zaten bir şeyler boyamak için almıştım onları. Büyük bir sabırla boyadım kozalakları, itiraf ediyorum. Çünkü oje kokusundan pek hoşlanmam.


Ama sonuçtan hoşlandım ben. Siz ne diyorsunuz?

Bu arada oje yerine başka şeyler de kullanılabilir. Guaj boya mesela. 

26 Kasım 2013 Salı

Makarneks


Bu ürünü öğrenciler arasında çok popüler olduğu için aldım, denedim, yazıyorum. Yoksa böyle ürün deneyip, yazmak gibi adetlerim yok. Dedim ya sadece meraktan.
Zaten bunun en güzelini Sergül Kato, Yolun Neresindeyim blogunda “Mutfakta ne var?” başlığıyla çok güzel yazıyor. Ben de çok severek okuyorum.
3 dakikada erişte diyor üzerinde. O yüzden de ramen gibi mi acaba diye çok merak ederek aldım. İçinden bir sos çıkıyor paket içinde. 3 çay bardağı suyu kaynatıyorsunuz sonra erişteleri sosla birlikte içine koyuyorsunuz. 3 dakika kadar arada bir karıştırarak suyunu çekinceye kadar pişiriyorsunuz. Sonra da servis ediyorsunuz.
Hazır ramenlere benziyor ki ben ramen çok severim. Ama onların üzerine sıcak su ekleniyor ve 3 dakika kadar beklenilip öyle yeniliyor.
Bu ürünü ise çok sevemedim. Tadı ne erişte gibi, ne makarna gibi, ne ramen gibi… Pek güzel değil yani.

Siz denediniz mi bu ürünü?

23 Kasım 2013 Cumartesi

Mim Mim Mim


Mim okumayı çok sevsem de her zaman yanıtlayamıyorum vakitsizlikten dolayı. Bazen çok ama çok yoğun olabiliyorum. Her işe kendim yetişmeye çalıştığımdan olsa gerek!
Bu mim için de beni sevgili Gizem Gider mimledi. Bloguna ulaşmak için buraya tık tık.
1-   Sonbaharda en sevdiğin şey / şeyler nedir?
Hırkalar, hırkalar, hırkalar… En çok çeşit çeşit hırka giymeyi seviyorum sanırım. Sonra renk renk çoraplar… Yağmuru da severim, rüzgarı da.
2-   Sonbaharda en sevdiğin kıyafet?
Hırka. :D
3-   Sonbaharda makyaj trendin nedir?
Çok fazla makyaj yapan biri değilim. Yüzüme fondoten sürmekten hoşlanmıyorum. Ama rimel ve göz kalemini kullanmayı severim.
4-   Sonbaharda en sevdiğin yemek / içecek?
Bitki çayları ve salep sanırım. Değişik değişik çorba tarifleri denemeyi ve içmeyi de çok severim.
5-   Sonbaharda başlayan TV dizilerinden en çok beğendiğin dizi hangisi?
Evimde TV yok. Çok izlemediğimden almadım ama internetten izliyorum. Türk dizisi olarak Medcezir ve Güneşi Beklerken’e bakıyorum arada. Yabancı dizi olarak da The Vampire Diaries, New Girl, The Originals, The Carrie Diaries, The Paradise, Game of Thrones… Ha bir de Kore dizi ve Japon dizileri var: The Heirs, Beautiful Man, Future Choice, … gibi diziler izliyorum bu ara. Hangisi ne zaman başladı bilemiyorum açıkçası.
6-   Sonbahar geleneğin nedir?
Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağarken elimde bir fincan çay ya da kahveyle yağmuru izlemek ya da battaniyeme sarılıp film / dizi izlemek ya da kitap okumak.

Hâlâ yapmayan kaldı mı bilmiyorum ama yapmak isteyenler yapabilir. Kendinize iyi bakın. :)

* Fotoğraf internetten alıntı.





12 Kasım 2013 Salı

Senin Değil Bu Dikenler...


Sezen Aksu 
Aşkları da Vururlar

"Senin değil bu dikenler" diyor Sezen Aksu. 
Aslında "Ne Dinliyorum?" olmalıydı bu postun başlığı ama ben bu cümleyi çok sevdim. 
Bu kez de böyle olsun. 

Geldiler Gece Gece

         

         Geldi çattı sınav zamanı. Ben yine aç, susuz, uykusuz. Yetim çocuklar gibi. Bari işe yarasa da biraz zayıflasam. :D
         Sınav stresinden midir yoksa yemek yiyememekten midir nedir midem ayrı başım ayrı ağrıyor. Sınavlar bitinceye kadar da geçmez bu tabii.
         Çarşamba günü de annem gelecek Kuşadası’na. Üniversiteye başlayalı 4 yıl oldu, kadın daha yeni geliyor beni ziyarete. :D Tabii bu da ayrı bir komik konu. Kızdım en son tabii ben de “Artık seneye mezuniyetime gelirsiniz!” diye de ondan geliyor. Çemkirmelerim işe yaradı.
         Yalnız annem geliyor da evin içinde bomba patlamış gibi. Bence o atom bombasını Hiroşima’dan sonra benim evde de patlattılar. Her yer her yerde. Kitaplar, notlar, dolaba yerleşmeyi bekleyen yıkanmışlar, yıkanacak yığınlar. Durum çok fena. Yarın sınavdan döner dönmez tüm bunları da halletmem lazım.
         Yarın da ekonomi sınavım var. (Ben niye ekonomi dersi alıyorum yaeea?!) Çok da korkuyorum bu sınavdan ama bir türlü çalışamıyorum. Yani doğru düzgün bir çalışamıyorum. N’olacak benim bu halim yahu?!
         Ah ah… Asıl yarından sonra başlıyor maç. Her gün 2 sınav. Allah’ım ölmüşüm de ağlayanım yok.

         Neyse ben gideyim de bi’ çalışayım azıcık.

10 Kasım 2013 Pazar

The Paradise

         

         Yeni bir dizi keşfettim. Aslında 2012 yapımı bir İngiliz dizisi. Ama işte ben daha yeni gördüm. Dizimag’de 8 bölüm gözüküyor. Ben daha ilk bölümünü izledim. Ve çok beğendim. Hemen yazayım istedim bloga.
         Şimdi kızımız Denise, küçük kasabasından şehre amcasının tuhafiye dükkanına çalışmaya gelir. Fakat amcasının işleri iyi gitmiyordur. Çünkü tam karşılarında The Paradise vardır.


         The Paradise, Mrs. Moray’in dükkanı. Paris modasını takip edip güzel, çekici elbise ve parfümler falan getiriyor sürekli adam. Hırslı da çok. Daha da büyümeye çalışıyor. Zaten sokaktaki tüm dükkanlar onunla baş edemeyip kapanmışlar. Sadece karşıdaki amca kalmış işte.

         Denise, amcasının durumunun kötü olduğunu görünce The Paradise’da çalışmaya başlıyor. Ondan sonra da olaylar gelişiyor.


8 Kasım 2013 Cuma

Ne Okuyorum?


Sedat Balun 
Canın Cehenneme!!!
Üretim Departmanı Yayınları 

Bir süredir sadece tabletten okuduğumdan bu seriye ara vermiştim. İnternetten fotoğraf koymak istemiyorum çünkü. Ama neyseki dün bu kitabı okudum. 
Sadece cümlelerden oluştuğundan bitti bile.