Merhaba.
Çelınçta son gün bugün. Seviniyorum buna.
Ne yalan söyleyeyim sıkılmaya başlamıştım. Cevaplayayım da bitsin artık.
20-
Hayat sana ne öğretti?
Henüz 27 olmama rağmen ders almaya
çalışıyorum. Bence baya bir şey öğrendim.
Öncelikle büyük konuşmamayı öğretti. Zaten
neyi yapmam desem yaptırıyor valla.
İkinci olarak bazı şeyleri ne kadar
planlayıp, programlasan da kontrol edemeyeceğim şeyler olduğunu öğretti. O zamanlarda
planlarının eğilmez, bükülmez olmaması gerektiğini, arada esnemek gerektiğini
öğretti.
İşte bu kadar çelınç. Geçmiş olsun
hepimize.
Şimdi gelelim İstanbul Kırmızısı’na. Vizyona
gireceği günü iple çekiyordum ama daha dün izleyebildik. Ben öyle Ferzan
Özpetek hayranı falan değilim. Sadece Nejat İşler’i sevdiğim ve her filmini
izlediğim için izlemek istemiştim. Ama hayal kırıklığına uğradım. Filmin bir
sona bağlanmayıp bitmesinden falan hiç bahsetmeyeceğim de Nejat İşler’den
bahsedeceğim. Son iki filmdir (yani Serenay Sarıkaya ile oynadığı İkimizin
Yerine ile İstanbul Kırmızısı) beni hayal kırıklığına uğatıyor. Normalde kendisini
de oyunculuğunu da çok beğenirim ama İkimizin Yerine filminde yorgun, halsiz ve
isteksizdi resmen. Zoraki oynamış gibiydi filmi. İstanbul Kırmızısı’nda da aynı
şeyi hissettim. İki film de bana göre normal performansının çok çok altında
sergilenmişti. Üzüldüm açıkçası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder