Selam bilog.
Yarın yeni aldığımız çamaşır makinesi
gelecek. Biraz ortalığı toparlayayım dedim. Bütün evi süpürdüm, sildim. Dün
yıkadığım tabak çanağı dolaplara yerleştirdim. Katlanacak kıyafetleri katladım.
Ütülenecekleri ayırdım. Camlar da silinecek ama sürekli erteliyorum. Ev işi
yapmaktan hiç hoşlanmıyorum yahu! Çocukluğumdan beri sevmiyorum. Of!
Biten ürünlerle ilgili yazmayı da
okumayı da seviyorum. Ay çıktı diye baktım bitenler kutuma, azıcık şey vardı
ama yine de yazayım dedim.
Watsons
Duş Jeli İnci: Kokusuna çok bayılmasam da kullandım bitti. Çok bayıldığımı
söyleyemeceğim, almam bir daha zaten şu olaylardan dolayı önünden bile
geçmiyorum artık Watsons’un. Zaten uzun zamandır da ihtiyaç dışında hiçbir şey
almıyorum da. Neyse bu başka bir konu.
Isana
Deodorant: Daha önce de güllüsünü kullanmıştım. Yazın çantaya atmalık iyi
oluyor.
Gillette
Simply Venüs Traş Bıçağı: Ben hep kullan at bıçaklardan kullanıyordum ama
bunun yedekte üç tane bıçağı vardı ve kullan atlara göre çok daha iyi. Sevdim.
Dove
Salatalık ve Yeşil Çaylı Sabun: Seviyorum, arada alıyorum.
Isana
Disk Pamuk: Pamuk arayışım devam ediyor hala. Bir arkadaşım bunları
önermişti ama bunların da kenarları dikişleri olmadığından birazcık dağılma
yapıyorlar. Yine de fena değillerdi. Alınabilir yolum düşerse.
Sensitive
Jenny & Willy Islak Bebek Havlusu: Üçlü olarak Bim’den almıştım ama hiç
memnun kalmadım. Bir daha hiç almayacağım.
Bitenler böyleydi.
Dağınık bir yazı oluyor ama yazasım var
bugün. Daha önce de bahsetmiş olmalıyım Biz Öyle İnsanlar Değiliz’den. Bir
e-dergi bu. Daha önce de üç sayı çıkmıştı. Zaten üç sayılık diye başlanmıştı. Sonra
yayını durdurdu. Ben bu üç sayıda da yazmıştım. Sonra şubat ayında dördüncü
sayı yayınlandı. Yine yazım var. Şuradan tüm sayılara ulaşabilirsiniz.
Bir başka haberim daha var. 8 Mart
Dünya Kadınlar Günü’nde Bir Kadın Öyküleri isimli kitabımız çıkıyor. Yine
e-kitap olarak yayınlanacak ve ücretsiz olarak okuyabileceksiniz. Benim de bir
öyküm var içinde, 17 kadın, 17 farklı öykü… Heyecanlıyım. Detayları daha sonra
paylaşırım.
Gitmeden bir de şalanjı cevaplayayım da
öyle gideyim. Daha işlerim var evde.
14-
En sevdiğin fiziksel acı?
Yani… İnsan kendine acı çektirmekten
zevk alır mı bilemiyorum ama var galiba benim de psikopatlıklarım. Mesela inadım
tutarsa bir kitabı sevmesem bile bitirinceye kadar uğraşırım. Normalde her
kitabın zamanı vardır, bugün okuyamıyorsam bile biraz zaman geçtikten sonra o
kitabı okuyabilirim diye düşünürüm çünkü. Ama eğer o kitap beni kızdırdıysa ve
ben işi inada bindirdiysem kesinlikle yarım falan bırakmam ve bitiririm. Bir kitap
okumuştum lisedeyken. Melekler falan vardı ve bu melekler cezalandırılıyordu
suç işlediklerinde. Kurtlanıyorlardı, o kurtlar vücutlarında dolaşıyordu falan.
Kitabın ismini hatırlayamıyorum şimdi ama o zaman midem bulanmıştı o kitaptan
ama yine de inat edip bitirmiştim.
Birde çok sürükleyici bir kitap
okuyorsam gözlerimin ağrımasına falan aldırmadan bitirinceye kadar uğraşırım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder