Geçtiğimiz haftalarda bir Cuma günü
Osmanlıca dersimizi mezarlıkta (Adalızade Mezarlığı) işlemek için sözleşmiştik. Evet, amaç mezar
taşlarını okumak.
Mezarlığın karşısındaki Son Durak Kafe’de
buluştuk kurs arkadaşlarımız ve hocamızla. (Mezarlığın karşısında olunca tam bir
ironi olmuş Son Durak. :) 3 yıldır Kuşadası’ndayım ve daha yeni gittim oraya
da. ) Orada biraz oturduktan sonra mezarlığa girdik ve okunabilir taşları
okumaya başladık.
Okunabilir diyorum çünkü bazıları
zamanla silinmiş ve bazıları da yosunla kaplandığından okunamıyordu.
Bu arada Osmanlıca yazılı mezar
taşlarını mezarlığın ana girişindeki yol boyunca karşılıklı sıralamışlar. Bence
böyle çok iyi olmuş. Hem kaybolmuyor hem de sergilenmiş oluyorlar.
Mezar taşlarıyla ilgili Mahmut Hocamın (Mahmut
Ökçesiz) bir projesi var. Hatta bununla ilgili bir kitap çıkardı. İkincisi
üzerinde çalışıyor yanlış hatırlamıyorsam. Şuradan iletişime geçip bilgi
edinebilir ve kitabını edinebilirsiniz.
5 yorum:
çok güzel,öle bir çalışmada ilgimi çekebilir ilgi duyduğumu farkettim yazını okurken Osmanlıca bilmesem de bu tarz şeyleri merakla takip ederim.
Teşekkür ederim. Ben de merakla öğrenmeye çalışıyorum.
Teşekkür ederim. Ben de merakla öğrenmeye çalışıyorum.
Dedemin babası babası öldüğünde bıçakla taşa arapça bir şeyler yazmıştı. Onu okutmak için o kadar kişi aradık fakat bulamamıştık. Çünkü tam anlam çıkmıyordu. Taşı bulabilsem bir araştırma yapıcam ama taşta yok :) Çok güzel çalışma olmuş...
Osmanlıca ya da Farsça olabilir mi peki o yazı?! Bir de el yazısı kişiden kişiye farklı özellik gösterebiliyormuş bazen. Mesela bazı katiplerin kendince uslüpları varmış.
Yorum Gönder