Beynimi uyuştursa da sözlerin, kalbim deli gibi atsa da aklımı dinleyeceğim. O kadar yorgunum ki kalbimin sesini duyamayacak kadar çınlıyor kulaklarım.
Tabii ki her şeyin farkındayım, tabii ki de hislerinin değiştiğini ve beni artık sadece bir arkadaş olarak görmediğini görebiliyorum. Ama içimden gelmiyor işte elinden tutmak. Bir sürü şey bahane ediyorum kendime. Bir sürü hem de. İşte çok uzak şehirler, yok huzursuz kalbim, yok arkadaştan sevgili olmaz. Her ne kadar bunlar da birer birer, kocaman kocaman hatta tokat kadar sert gerçekler olsa da bir yandan da sana ve kendime haksızlık ettiğimi de biliyorum. Ama elimde değil.
Öyle yorgunum ki elimde değil.
Üstelik korkuyorum. Korkuyorum aynı şeyleri yaşamaktan, aynı yaraları almaktan. O kadar bıktım o kadar yoruldum ki kendimle savaşacak, yüzleşecek gücüm bile yok.
Bunları kendime bile ilk kez itiraf ediyorum. Daha önce fazlasıyla ısrarcıydım atlattığım konusunda. Ama yeni ufuklara yelken söz konusu olduğunda ya da kapıma dayandığında diyelim unuttum, atlattım dediğim her şey bir kâbus gibi karşıma dikildi.
Bilemiyorum, belki de dediğin gibi her şeyin ilacı zaman…
4 yorum:
Zamana bırakmak ilaç gibi gelse de; zamana bıraktığımız o süreç kaybolup gidiyor hayatımızdan. Oysa her saniye iyi değerlendirilmeli!
En doğru kararı verip seni mutluluğa götürecek yolu seçebilirsin umarım bir an önce...
Umarım. Kafam fazlasıyla karışık şu ara. :S
Çok sıkma canını... Herşey olacağına varır sonuçta...
Bakalım. Göreceğiz.
Yorum Gönder