Küçücük bir çocuk. 15 yaşında daha. Bugün
öldü o çocuk. Daha fazla dayanamadı küçücük yüreği. Yalnız bıraktı bizi.
15 yaşında… 16 kilo…
Kuş kadar kalmıştı. Kuş oldu uçtu
Berkin.
Canım o kadar acıyor ki… O kadar baskı
yapıyor ki kalbime. Çocuk ya küçücük bir çocuk! O çocuk benim kardeşim de
olabilirdi! :(
Gözyaşlarımı tutamıyorum bir türlü. Nefes
de alamıyorum. Fotoğraflarını paylaşıyorlar facebookta, twitterda. Gördükçe daha
da kötü oluyorum.
İnsan, ekmek görünce ağlar mı?! Biz ağlıyoruz
işte. Bundan sonra her görüşümüzde de aynı düşünce geçecek aklımızdan.
Ne acı! Ne acı ki bu ülkenin başındakiler
tecavüzcü, soyguncu, çocuk katili… Utanmadan da “Emri ben verdim!”
diyebiliyorlar.
Ne acı ki hâlâ “Hırsız ama ben icraate
bakarım!” diyebiliyor bazı özürlüler. Evet, özürlüler!
“Dışarıda ne işi varmış, su testisi su
yolunda kırılır.” Diyebiliyor bazı insan kılıklılar.
“Ama o da taş atmış!” diye vicdanını
rahatlatmaya çalışıyor bazı vicdanına sıçtıklarım.
Hadi
diyelim attı. 15 yaşında bir çocuğun attığı taşla bir merminin vereceği zarar
aynı çünkü. Mermi ya bu mermi!
Bugün okulda arkadaşlarımız da oturma
eylemi yaptılar. Akşam 18.00’da da El Heykeli’nde toplanıldı. Katılmadım.
Katılamıyorum. Nefes alamıyorum ki. Boğazımdaki bu yumru geçmiyor. Bu acı
katlanılacak gibi değil.
Katillerin kalpleri kurusun inşallah.
Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın ama yatacak yeriniz yok resmen. Elbet gün
gelecek değişecek bu düzen. Yaptıklarınızın cezasını çekeceğiniz günleri
göreceğim. Biraz da Berkin için de atacak bu kalbim bu günden sonra. Allah sizi
bildiği gibi yapsın!
Berkin, ablacım, rahat uyu. Sen rahat
uyu. Biz uyandıracağız kalan Berkinleri. Söz veriyorum senin için okuyacağım
tüm kitapları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder