Ay üşendim de üşendim bugün yazmaya. Halbuki
bir de kitap bitirdim az önce. Kitap bloguma da onun yorumunu yazmam lazım. Duş
almam, bulaşık yıkamam, bir şeyler yemem de lazım. Lazım da lazım ama hala
keyfim yok. Boğaz ağrısı epey azaldı, az acıyor yutkunurken ama bu kez de
öksürük başladı. Ciğerlerim sökülecek sanki. Geçse de kurtulsam.
3-
Yedi yaş pantolonunu bulsak cebinden ne çıkardı?
Bu soruyu birkaç gündür düşünüyorum. Eskiden
beri cebimde bir şey olması beni rahatsız eder. Ama illa birkaç şey de olur. Bir
kere bez mendil olurdu. O zamanlar –daha okula gitmiyorken bile- hep yanımda
taşırdım. Güzel bir alışkanlık bence. Ne olur ne olmaz. Zaten okula başladıktan
sonra tırnak kontrolü olurdu. Bezin üzerine ellerimizi koyar gösterirdik
öğretmene.
Küçüklüğümden beri renkli iplere, incik
boncuklara hayranım. Görüntüleri bile içimi ısıtmaya yetiyor. Kesin cebimden
küçük bir yumak ya da bir yerden bulduğum değişik bir boncuk falan çıkardı.
Şıpsevdi sakızlarını çok severdim
küçükken. Şimdilerde hem sakız çiğnemekten hoşlanmıyorum hem de artık şeker
kullanmadığımdan şıpsevdiler çok şekerli geliyor ama o zamanlar bayılırdım. İçinden
çıkan Love is… kağıtlarından ise
koleksiyonum vardı. Hatta arkadaşlarla birbirimizde olmayanları değiştirirdik.
:)
Bu kadar sanırım. Bu soruyu kardeşime
sorsanız o çok farklı şeyler sayardı muhtemelen ama ben ceplerimin dolu
olmasından pek hoşlanmazdım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder