Geçen hafta susuz yaz gibi susuz bir
vize haftası geçirdim resmen. Vizelerimin kötü geçmesine mi yanayım yoksa
sokaktaki toprak kayması yüzünden suların kesilmesine mi yanayım bilemedim. Hayır
yani en sonunda bitleneceğim diye korktum. Dağ gibi yığılan bulaşıklar da
cabasıydı tabii. Neyseki geldi de büyük bir faciadan kurtulduk. :)
Doğu turundan sonra her şey çok hızlı
geçti hatta geçiyor. Daha ben okula bile alışamamışken sınavlar geldi çattı. Ne
olduğunu anlayamadım bile. İte kaka geçirdim de bakalım sonuçlar nasıl gelecek.
Ocak sonuna doğru Batı turuna da
çıkacağım. Bir aksilik çıkmazsa tabii. Okulun bitmesine çeyrek var resmen. Bir yandan
da biricik YDS’ye çalışıyorum tabii. Bir yandan da bazı projeler içerisindeyim.
Öylece geçip gidiyor günler.
Öte yandan da gelgitli bir ruh hali içerisindeyim.
Farkındayım dengesizliğimin de kontrol edemiyorum sadece. Üzüyorum o zaman da
işte. Biliyorum. En çok da yanımdaki etkileniyor bundan.
Hep kötü şeyler de oluyor değil tabii. Kuşadası
Meclis Salonu tiyatroya dönüştürüldü mesela. Artık her Cuma bir oyun oynanıyor.
Daha gitmek kısmet olmadı ama bu Cuma gitmeyi planlıyorum.
Arada sırada da küçük DIY projeleri
yaptım. Onları da bir ara paylaşacağım.
Bir de bir süredir bazı şeyler
alıyorum. Canım sıkıldıkça alışverişe sarıyorum da denilebilir. En son takı
aldım bugün de. Allah sonumu hayır etsin. :/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder